.jpg)
Taşın Diliyle: Anadolu’nun İnanç ve Bilgelik Rotası…
Bu tur, Anadolu’nun sadece yollarında değil, taşlarında, vadilerinde ve sessiz köylerinde saklı hikâyeleri keşfetmek isteyenler için hazırlandı. Ziyaret edeceğiniz yerler birer tarihi eser değil; yüzyıllardır ayakta kalan hafıza mekânlarıdır.
Divriği Ulu Camii, taş işçiliğiyle değil, inançla şekillendirilmiş bir anlatı sunar.Ocak Köyü ve Onar Köyü, Alevi kültürünün yaşayan mirasını taşır. Munzur Gözeleri, kutsal bir sessizliği barındırır. Kemaliye’nin Taş Yolu, doğaya karşı değil, doğayla birlikte inşa edilmiş bir yolculuktur. Tohma Kanyonu ise doğanın sabırla şekillendirdiği bir geçittir.
Bu turda; tarihi yapılar kadar doğa, inanç kadar mimari, anlatımın bir parçasıdır.
Geleneksel köyler, kanyonlar, kaleler ve meydanlar arasında gezerken, yalnızca görmeye değil, anlamaya, hissetmeye ve hatırlamaya da davet edileceksiniz.
Kısacası:
Bu tur sadece bir gezi değil, Anadolu’nun taşlarla yazılmış sessiz hikâyesine kulak vermektir.
1.GÜN: MARMARİS ÇIKIŞ – GECE YOLCULUĞU – SİVAS’A VARIŞ
Öğleden sonra saat 17:00’da Eşref Girginç Parkı’nda (LC Waikiki karşısı) siz değerli misafirlerimizle buluşuyor ve kültürle iç içe geçecek unutulmaz bir yolculuğa başlıyoruz. Rehberimizin bilgilendirmesi eşliğinde araç içi tanışma ve bilgilendirme yapılmasının ardından, Sivas’a doğru gece yolculuğumuz başlıyor. Güzergâh boyunca gerekli molalar verilerek konforlu bir şekilde ilerliyoruz.
Sabah saatlerinde Anadolu’nun kültürel hafızasında önemli bir yere sahip olan Sivas’a ulaşmış oluyoruz.
Yol mesafesi: Yaklaşık 1.000 km
Geceleme: Otobüste
2.GÜN: SİVAS GEZİSİ – GÖK MEDRESE – BURUCİYE MEDRESESİ – ŞİFAİYE MEDRESESİ – CUMHURİYET KONGRE BİNASI – MADIMAK OTELİ – KONAKLAMA SİVAS
Sabah saatlerinde Sivas’a varışımızın ardından serbest kahvaltı molası ile enerjimizi topluyor sonrasında da bölgenin tarihî ve kültürel dokusunu keşfedeceğimiz gezilerimize başlıyoruz. İlk olarak Gök Medrese ziyaretimizi gerçekleştiriyoruz. 1271 yılında inşa edilen bu yapı, çift minareli taç kapısı ve göğe yükselen mavi çinileriyle Anadolu Selçuklu sanatının zirvesini yansıtır. Ardından Buruciye Medresesini ziyaret ediyoruz, burada fizik ve astronomi derslerinin verildiği Selçuklu dönemi eğitim sistemini tanıyoruz. Sonrasında Şifaiye Medresesine geçiyoruz, hem eğitim hem tedavi merkezi olarak kullanılmış bu yapının iç mekân düzenini inceliyoruz. Gezimize Cumhuriyet Kongre Binası ile devam ediyoruz, Sivas Kongresi’ne ev sahipliği yapan bu yapıda Cumhuriyet’in kuruluş adımlarına tanıklık ediyoruz. Son olarak Madımak Oteli önünde duruyoruz. 1993 yılında yaşanan trajik olayla Türkiye tarihine geçen bu yapı, günümüzde bellek mekânı olarak önemli bir durak niteliğindedir. Günümüzde “Sivas Bilim ve Kültür Merkezi” adıyla işlev gören mekâna ziyaret gerçekleştiriyoruz. Bu ziyaretle Alevi topluluğunun toplumsal hafızasında derin izler bırakan Sivas Katliamının izlerini bire bir gözlemliyoruz. Duygu dolu anların ardından ziyaretlerimizi sonlandırıyor ve otelimize geçiyoruz.
Yolculuk mesafesi: Yaklaşık 50-100 km
Konaklama: BURUCİYE OTEL SİVAS 4*
Not: Tur süresi boyunca öğle yemekleri, program akışına ve ziyaret noktalarına en uygun saatlerde rehber tarafından bildirilecektir. Öğle yemeklerinde mümkün olduğunca yöresel lezzetlerin deneyimlenmesi hedeflenmekte, bu doğrultuda organizasyonlar yapılmaktadır. Yemek düzeni, grubun ortak kararıyla genellikle serbest zaman şeklinde planlanmaktadır.
Sabah otelde alınan kahvaltının ardından aracımızda rehberimizle buluşuyor ve erken saatlerde Divriği’ye doğru hareket ediyoruz.
İlk durağımız Divriği Ulu Camii ve Darüşşifa oluyor. 1228 yılında Mengücekli Beyi Ahmet Şah tarafından yaptırılan bu yapı, yalnızca mimari ihtişamı ile değil, taşıdığı semboller ve bezemeleriyle de İslam sanatının zirvesini temsil ediyor. Yapının eşi benzeri bulunmayan taş işçiliği nedeniyle “taşın danteli” olarak da adlandırıldığı biliniyor. Caminin bitişiğinde yer alan darüşşifada ise, dönemin sağlık anlayışı ve suyun, sesin şifa olarak kullanıldığı mimari unsurlar yer alıyor. Bu büyüleyici yapı, UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde Türkiye’den alınan ilk mimari eser olarak ayrıcalıklı bir konuma sahip.
Gezinin ardından yürüyerek geçeceğimiz Hüma Hatun Sokağı, Divriği’nin geleneksel sivil mimarisini en iyi koruyan alanlarından biri. Mengücekli Beyliği’nin kadınlarından olan Hüma Hatun’a ithafla adlandırılan bu sokakta, taş duvarlı, cumbalı, avlulu evleriyle Anadolu’da zamanın donduğu bir atmosfer karşılıyor bizi. Burada yapılacak kısa yürüyüşte hem geçmişin yaşam kültürünü hissediyor hem de fotoğraf için eşsiz kareler yakalama fırsatı buluyoruz.
Öğle saatlerinde Kemaliye’ye doğru yola çıkıyoruz. Yüksek dağlar arasında ilerlerken coğrafyanın sertliğini ve doğal güzelliklerini iç içe gözlemliyoruz. Varışımızın ardından, Türkiye’nin mühendislik harikalarından biri olarak kabul edilen Taş Yol güzergâhına giriyoruz. Kayaların oyularak açıldığı bu zorlu rota, yalnızca doğayla mücadeleyi değil aynı zamanda insan emeğinin gücünü de simgeliyor.
Karanlık Kanyon kıyısında vereceğimiz kısa molada, dünyanın en derin ikinci kanyonu olduğu kabul edilen bu doğal yapıyı tüm ihtişamıyla izliyoruz. Fırat Nehri’nin şekillendirdiği bu eşsiz vadi, bölgeye dramatik bir güzellik katıyor.
Günün son bölümünde Kemaliye Evleri arasında tarihi dokuyu yansıtan kısa bir yürüyüş gerçekleştiriyoruz. Taş ve ahşap işçiliğinin iç içe geçtiği bu evler, Osmanlı’nın Anadolu’daki sivil mimari mirasını yansıtan en önemli örneklerden sayılıyor. Dar sokaklar, cumbalı pencereler ve taş duvarlar arasında yapacağımız gezide, geçmişin sessiz izlerini sürüyoruz.
Gezi sonrası otele geçerek odalarımıza yerleşiyoruz. Akşam yemeğimizi otelde alıyor ve dinlenmeye çekiliyoruz.
Yolculuk mesafesi: Yaklaşık 300 – 350 km
Konaklama: BOZKURT HOTEL KEMALİYE 3*
Not: Karanlık Kanyon bölgesinde, isteğe bağlı olarak opsiyonel bir tekne turu düzenlenebilir. Bu organizasyon turun ilerleyişine, rehberin program uygunluğuna ve yeterli katılımcı sayısına bağlı olarak tur sırasında netleştirilir. Talep olması halinde rehberimiz gerekli yönlendirmeyi yapacaktır.
Sabah otelde alınan kahvaltının ardından aracımızda rehberimizle buluşuyor ve Kemaliye çevresinde Alevi inancı, ocak geleneği ve Anadolu’nun özgün köy kültürüne ışık tutacak özel bir rota için yola çıkıyoruz.
İlk durağımız Apçağa Köyü oluyor. Erzincan’ın kültürel hafızasında önemli yeri olan bu köy, aynı zamanda yazar Refik Halit Karay’ın bir dönem yaşadığı yer olmasıyla edebiyat meraklıları için de anlam taşıyor. Taş evleri ve doğal dokusuyla geleneksel Anadolu köy yaşamını yansıtan bir atmosfere sahip olduğunu görüyoruz.
Buradan Ocak Köyüne geçiyoruz. Adını taşıdığı gibi, Alevi inanç sisteminin en önemli yapı taşlarından biri olan ocak kültürünün merkezlerinden biri olan bu köyde, ziyaretçiler Anadolu Aleviliğinin tarihsel temellerine dair izlerle karşılaşıyor. Pir Sultan Abdal geleneğinin yaşadığı topraklarda olmanın manevi etkisini hissediyoruz.
Sonrasında Arapgir ilçesine varıyoruz. Osmanlı döneminde sancak merkezi olan bu bölge, çok kültürlü yapısıyla tarih boyunca farklı inançların bir arada yaşadığı bir yerleşim olarak dikkat çekiyor. Arapgir’in taş konakları ve cumbalı sokakları arasında kısa bir şehir turu yapıyoruz.
Öğleden sonra Onar Köyüne geçiyoruz. Alevi inanç sisteminde önemli bir yer tutan Dede Kargın Ocağının merkezi olarak bilinen bu köy, aynı zamanda Arapgirli Onar Baba’nın yaşadığı ve talip–pir geleneğinin sürdüğü bir ziyaret noktasıdır. Onar Köyü’nde yapacağımız ziyaret, inanç mirasına duyulan saygıyı derinleştiriyor.
Program sonunda tekrar Kemaliye’ye dönerek otelimize yerleşiyoruz. Akşam yemeğimizi otelde alıyor ve günü dinlenerek tamamlıyoruz.
Yolculuk mesafesi: Yaklaşık 250 km
Konaklama: BOZKURT HOTEL KEMALİYE 3*
Sabah otelde alınan kahvaltının ardından rehberimizle aracımızda buluşuyor ve Tunceli’ye doğru yola çıkıyoruz. Gün boyunca doğanın içinden geçen, kültürel bağlamı yüksek ve manevi derinliği olan bir güzergâhta ilerliyoruz.
İlk durağımız Başpınar Tabiat Parkı yakınlarında yer alan Vali Recep Yazıcıoğlu Köprüsü oluyor. Munzur Çayı üzerinde inşa edilen bu köprü, doğa ile insan mühendisliğinin zarif buluşmasını yansıtıyor. İsmini aldığı Vali Recep Yazıcıoğlu’nun bölgeye katkılarını ve halkla kurduğu güçlü bağı hatırlıyoruz.
Ardından Çemişgezek ilçesine ulaşıyoruz. Tarih boyunca birçok uygarlığa ev sahipliği yapmış bu yerleşim, Alevi inancının da önemli merkezlerinden biri olarak dikkat çekiyor. Çemişgezek’te kısa bir şehir yürüyüşü yapıyor ve yöreye ait mimari ve toplumsal dokuyu tanıyoruz.
Sonraki durağımız Ovacık oluyor. Munzur Dağları’nın eteğinde, özgün doğası ve sakin yapısıyla öne çıkan bu ilçe, doğal kaynakların saf haliyle görülebildiği nadir yerlerden biridir. Burada yer alan Munzur Gözeleri, yer altından çıkan onlarca su kaynağının birleşerek Munzur Çayı’nı oluşturduğu kutsal bir doğa alanıdır. Alevi inancında suyun arındırıcı özelliğiyle birlikte, bu bölge ziyaret kültürü açısından özel anlam taşır. Dileyen misafirler burada su kenarında vakit geçirebilir, dua edebilir veya kısa yürüyüş yapabilir.
Günün son bölümünde Munzur Vadisi boyunca ilerleyerek Tunceli şehir merkezine ulaşırken, vadinin eşsiz coğrafyası ve zengin ekosistemi bize eşlik ediyor. Türkiye’nin en büyük milli parklarından biri olan bu vadi, hem doğal güzelliği hem de biyolojik çeşitliliğiyle etkileyici bir tablo sunuyor.
Akşam saatlerinde Tunceli’deki otelimize yerleşiyor ve akşam yemeğimizi alarak günü tamamlıyoruz.
Yolculuk mesafesi: Yaklaşık 275 km
Konaklama: GRAND ŞAROĞLU HOTEL 4*
Sabah otelde alınan kahvaltının ardından aracımızda rehberimizle buluşuyor ve güne Tunceli Cem Evi ziyareti ile başlıyoruz. Alevi toplumunun inanç pratiğinde önemli bir yere sahip olan bu mekânda, cem kültürü ve toplumsal dayanışma üzerine rehberimizden bilgiler alıyoruz. Tunceli’deki cem evinin modern yapısı içerisinde Alevi inancının günümüzdeki yansımalarını yakından görme fırsatı buluyoruz.
Ziyaretin ardından yola çıkıyor ve Pertek Feribotu ile Keban Baraj Gölü üzerinden geçiş yapıyoruz. Feribot yolculuğu sırasında su yüzeyine yansıyan dağ siluetleri ve Pertek Kalesi’nin yalnız silueti eşliğinde bölgenin doğal güzelliğini izliyoruz.
Kısa bir yolculuk sonrası Harput Kalesine ulaşıyoruz. Urartu döneminden bu yana ayakta kalan kale, Elazığ’ın en eski yerleşim noktalarından biridir. Kalenin surlarından Elazığ Ovası’nın manzarasını izlerken, tarihsel katmanlara dair bilgiler alıyoruz.
Kale sonrasında Arap Baba Türbesi’ni ziyaret ediyoruz. İlginç yapısı ve halk arasında anlatılan efsanelerle dikkat çeken türbe, bölgedeki inanç çeşitliliğinin bir sembolü olarak görülüyor.
Öğle saatlerinde Malatya’ya doğru yola çıkıyor ve ilk olarak Arslantepe Höyüğüne ulaşıyoruz. M.Ö. 4. binyıla uzanan tarihiyle, ilk şehirleşme ve devlet organizasyonu örneklerine ev sahipliği yapan bu arkeolojik alan, UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alıyor. Höyükte yapılan yürüyüş sırasında saray yapıları ve kazı alanları hakkında bilgi alıyoruz.
Sonrasında Mustafapaşa Kervansarayına geçiyoruz. Osmanlı döneminden günümüze ulaşan bu yapı, Malatya'nın ticari geçmişine ışık tutuyor. Yapının avlusunda verilecek kısa molayla günün yorgunluğu atılıyor.
Akşam saatlerinde Malatya şehir merkezine ulaşıyor, otele yerleşiyor ve akşam yemeğimizi otelde alarak günü tamamlıyoruz.
Yolculuk mesafesi: Yaklaşık 200-250 km
Konaklama: ANEMON MALATYA HOTEL 5*
Sabah otelde alınan kahvaltının ardından rehberimizle aracımızda buluşuyor ve Malatya’dan ayrılarak Darende’ye, Tohma Kanyonu’na doğru yola çıkıyoruz.
Yaklaşık bir saatlik bir yolculuk sonrası varılan Tohma Kanyonu, sarp kayalıklar ve çam ağaçları arasında uzanan yürüyüş parkurlarıyla dikkat çeken doğal bir güzellik sunuyor. Kanyon boyunca yapılan yürüyüşte Tohma Çayı’nın serinliği, ahşap yürüyüş yolları ve kayalık duvarlar arasında eşsiz manzaralar eşlik ediyor. Doğa ile baş başa olmanın keyfini çıkarıyor ve unutulmaz fotoğraf kareleri ile anılarımızı ölümsüzleştiriyoruz.
Kanyon ziyaretinin ardından yola devam ediyor ve öğle saatlerine doğru Kayseri şehir merkezine ulaşıyoruz. Burada ilk olarak şehrin sembol yapılarından biri olan Kayseri Kalesini ziyaret ediyoruz. Roma dönemine dayanan temeller üzerine inşa edilen bu yapı, özellikle Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde savunma amaçlı kullanılmıştır. Kale burçları arasından şehir manzarasını izliyoruz.
Sonrasında hemen kalenin önünde yer alan Kayseri Cumhuriyet Meydanına geçiyoruz. Meydan çevresinde Hunat Hatun Külliyesi, Saat Kulesi ve Atatürk Anıtı gibi yapılar yer alıyor. Hunat Hatun Camii ve Medresesi, Selçuklu dönemi taş işçiliğinin en güzel örneklerini sunarken, meydandaki açık alanlar ve çevredeki modern dokular şehrin geçmiş ve günümüzle kurduğu bağları yansıtıyor.
Meydan çevresinde verilecek serbest zaman ve öğle yemeği molası sırasında dileyen misafirler mantı başta olmak üzere Kayseri’ye özgü lezzetleri tatma fırsatı buluyor.
Öğleden sonra saatlerinde Datça’ya dönüş yolculuğu için hareket ediyoruz. Gece yolculuğu sırasında gerekli molalar verilerek Datça’ya varış sağlanacaktır.
Yolculuk mesafesi: Yaklaşık 650 – 700 km (Kayseri–Datça arası gece yolculuğu)
Kahvaltı: Otelde
Konaklama: Yok – Gece yolculuğu
Gece süren yolculuğumuzun ardından öğlen saatlerinde Marmaris’e varmayı planlıyoruz.
Anadolu’nun tarihî, kültürel ve inanç dokusunu derinlemesine hissettiğimiz bu özel rotanın sonunda, unutulmaz anılar ve güçlü bağlarla turumuzu tamamlıyoruz.
Misafirlerimizle vedalaşarak bir sonraki keşifte tekrar görüşmek üzere turumuzu sonlandırıyoruz.
Yolculuk mesafesi: Yaklaşık 600 – 650 km
GENEL ŞARTLAR
**Çocuk indirimleri, iki yetişkin ile birlikte konaklama durumunda geçerli olmaktadır.
** Aracımızda oturma düzeni koltuk numaraları ile belirlenmektedir, ilk ödeme sonrasında koltuk numarası otomatik olarak atanmaktadır. Koltuk numarası ile ilgili bir hassasiyetiniz var ise lütfen iletişime geçiniz.
**Tura çıkacak olan araç tipi (minibüs, midibüs veya otobüs) son katılımcı sayısına göre belirlenir. Firmamız gelen talebe bağlı olarak turu gerçekleştirecek en uygun aracı tayin etmektedir.
**Rehberimiz, hava, yol koşulları gibi gezinin seyrini etkileyebilecek durumları göz önünde bulundurarak, tüm ziyaretleri gerçekleştirmek koşuluyla programda ve güzergâhlarda değişiklik yapma hakkına sahiptir.
**Fiziki koşulların bir ziyaretin gerçekleşmesini imkânsız hale getirmesi durumunda (yol, hava durumu, doğal afet vb.) bu ziyaretin gerçekleşmemesi sebebi ile acentemiz sorumlu tutulamaz.
**Otel seçeneği olarak birden fazla seçenek görünen illerimizde, tarihlerdeki müsaitlik durumuna göre adı verilen otellerden birinde kalınmaktadır.
**Çocuk indirimleri, iki yetişkin ile birlikte konaklama durumunda geçerli olmaktadır.
**Verilen fiyatlar erken rezervasyon dönemi fiyatları olup, 30 Ağustos 2025 tarihine kadar yapılacak olan rezervasyonlar için geçerli olacaktır.
**İlk rezervasyon esnasında kişi başı 7000,00 TL kaparo ödemesi ile ön kayıt yaptırıp bu fiyatlardan yararlanabilirsiniz.
Çocuk indirimleri, iki yetişkin ile birlikte konaklama durumunda geçerli olmaktadır. Verilen fiyatlar erken rezervasyon dönemi fiyatları olup, 30 Ağustos 2025 tarihine kadar yapılacak olan rezervasyonlar için geçerli olacaktır. İlk rezervasyon esnasında kişi başı 7000,00 TL kaparo ödemesi ile ön kayıt yaptırıp bu fiyatlardan yararlanabilirsiniz.
Gün : 8 | Gece : 7
